“birinci “aydabir”…

01. Oca, 2010 , in Aydabirler, Etkinlikler

“birinci “aydabir”…

 

Öncelikle “aydabir”in ilk toplantısınına beni davet ederek, ODTÜ’lülülerle, eskimeyen dostlarla buluşturduğu için başta sayın Sacid Aker’e ve dernek başkanımız Sayın Seda Mullaoğlu’na çok teşekkür ederim.

 

Hayatımda, topluluk karşısında ilk kez ODTÜ İdari İlimler Fakültesi Amfisinde konuşma yaptığım ve çok heyecanlandığım için her ODTÜ’lülere konuşma yaptığımda ilk günün heyecanını duyarım, o gün de öyle oldu…

 

Konu “Dünyadan Türkiye’ye sosyo-ekonomik bir bakış” olunca ve konuşmacı da 78’li bir ODTÜ’lü olunca katılımın daha yüksek olacağını beklediğimi açık yüreklilikle ifade etmeliyim… Çünkü her ne kadar 12 Eylül’den sonra ODTÜ’de okuyan genç arkadaşlarımız, bu konularının tartışıldığı, yaşandığı bir ortamda bulunma şansını yakalayamadılarsa da, orası Bağımsızlık, Özgürlük, Anti-emperyalizm ateşinin yakıldığı, hayatında hiç tanımadığı ve tanımayacağı insanlar için bedel ödeyebilme inancının, ruh yüceliğinin temellerinin atıldığı “ODTÜ”ydü… Yıllar geçse de o ruh ve geleneğin halâ var olduğunu düşünüyorum…

 

Evet, 12 Eylül tankları, o topraklar üzerinden geçip, ağaçları, dalları, rengârenk çiçekleri ezip geçmişti ama orası ODTÜ toprağıydı, zamanında o toprağa kan, gözyaşı ve emek ile beslenmiş, bağımsızlık, özgürlük tohumları atılmıştı… İki hafta kadar önce ODTÜ’de yaşanan olaylar, filizlerin topraktan çıkarak kendini göstermekte olduğunun belirtileri diye düşünüyor ve umuyorum…

 

Siyasi yelpazede, belirli kalıp ve şablonlara uymayan ve kendini “yurtsever” olarak tanımlayan, ODTÜ’de aldığı formasyonla evreni, dünyayı ve Türkiye’yi doğru analiz etmeye çalışan birisi olarak, birinci “aydabir”de çok kaliteli bir toplulukla düşüncelerimi paylaşma mutluluğu yaşadım…

 

Bu geleneğin yaşaması, genişlemesi ve 12 Eylül öncesi ODTÜ’de tekrarlanan ve Türkiye gençlik hareketine yön veren “FORUM”ların minyatürü olarak aynı ruhla devam ederek bilgi, düşünce paylaşımı platformuna dönüşmesi, o platforma emek koymuş, bedel ödemiş birisi olarak çok büyük dileğimdir…

 

Son olarak, daha yemeğin başındayken kürsüye çağırıldığım halde, konuşmama başlar başlamaz, salondaki konukların eksiksiz tamamının çatal bıçağı bırakarak arkalarına yaslanmaları ve konuşmam bitinceye kadar bir tek kimsenin tek lokma almaması, gerçekten duygulandığım, hiç unutamayacağım bir sahnedir… Şahsıma gösterilen bu jest ve bu nezaketten dolayı o akşamı paylaşan tüm dostlarıma teşekkür, sevgi ve saygılarımı sunmayı borç biliyorum…

 

Yeni “aydabir”lerde tekrar görüşmek dileği ile….

 

Ümit Özgümüş

Adana sanayi Odası Başkanı

 

Yorum Yaz