Kapanış Öyküsü

Adana’da O.D.T.Ü. Mezunları

Adana’ya, 1985 yılının nisan ayında yaptığım bir seyahat sırasında aldığım, en çok iki, belki iki buçuk yıl sürecek bir iş teklifini kabul ederek geldim. Portakal ve turunç çiçeklerinin açtığı bahar günlerinde çok hoş olan şehir, sahip olduğu değerlerle beni kendisine bağladı. İki yılı, aradan geçen yirmi beş yıllık sürede bile dolduramadım, halen buradayım. Otuz aylık Belediye serüveninin dışında hep serbest şehir plancısı olarak çalıştım. Belediyecilik dönemi, eksik kalmış askerlik süresinin tamamlanması gibi bir tecrübeydi.
1998 yılının sonlarında, o tarihte dernek başkanlığını yürüten arkadaşımız Serdar Bozkurt, Simens’in Ankara Bölge Müdürlüğüne atandığı için, O.D.T.Ü. Mezunlar Derneği Adana Şubesi’nin başkanlığını yüklendim. 2000 yılının Eylül veya Ekim ayında yapılan Şube Genel Kurul’unda görevi Dr. Altay Acar’a devrettim.
Adana O.D.T.Ü. Mezunları Derneği önce bağımsız bir dernek olarak Refik Alsancak tarafından kurulmuş, uzun yıllar varlığını sürdürmüş, etkili bir dernek olarak hatırlanmaktadır. İstasyonun batısında, Mücahitler Caddesine yakın olan dernek lokali, sunduğu hizmetlerle zaman zaman anılmaktadır. Bahçesindeki çocuk oyun aletleri, o dönemde çocuklarımızın hizmetindeydi. Lokalde hemen her gün yemek servisi yapılıyor, isteyen üyeler oyun oynayarak vakit geçirebiliyordu.
Ankara’da organize olan Mezunlar Derneği’nin talebi ile bağımsız dernek tasfiye edilip yerine Mezunlar Derneği Adana Şubesi Ahmet Börüban tarafından kuruldu. O zamanlar görevde olan yönetici arkadaşlarımız ciddi zahmetler çekip şubeyi oluşturdular.
O.D.T.Ü. Mezunlar Derneği Adana Şubesi Serdar Bozkurt başkanlığında iyice toparlanıp etkin hale gelmişti. Artık ayda bir toplantıları düzenli olarak yapılıyor, zaman zaman geniş katılımlı yemekler düzenleniyordu. Fuzuli Caddesi paralelinde, kolay ulaşılabilir bir sokak içinde yeni bir lokal oluşturulmuş, sekreterlik görevine genç bir hanım getirilmişti. Üye sayısı 300 dolaylarında seyrediyor, şube Konsey’de temsil ediliyor, sivil bir toplum kuruluşu olarak kabul görüyordu. Organizasyon Simens ölçülerine uygun olarak yapılmış, lokal rahat döşenmişti. Biz sekreterimize iyi maaş ödüyorduk. Ancak sekreterimiz sadece iki ayrı faaliyetle meşguldü. Birincisi, her ayın ilk Salı akşamı Zaimoğlu Oteli’nin barında toplanan ODTÜ Hour’u düzenlemek, diğeri maaşını alabilmek için mezunların peşinden gitmek.
Başkanlığı, şubenin ve lokalin sorumluluğu yanında sekreterimizin de sorumluluğu ile birlikte aldım. Sekreter maaşını toplamak peşinde koşturdu ama her ay ODTÜ Hour’larımızı da yaptı. O “ayda bir”ler ciddi ilgi toplamış, biz yerel siyasetçileri, sivil toplumun önderlerini, ulusal basının mensuplarını ağırlamış, onlarla sohbet etmiş, aramızdaki dostluk ve arkadaşlıklarımızı geliştirmiştik.
Başkanlığı yaptığım dönemde üye profilini gençleştirmek, nicelik olarak da çoğalmak arzusu ile girişimlerde bulunmuş, başarılı da olmuştuk. Ancak, Şubeye yeni katılan genç üyeler yönetimi ağır ve hantal buluyor, etkin hizmet üretemediğini düşünüyordu. Bu görüş zaman içinde bir baskı unsuru oluşturdu, taraftar buldu. Yönetim kurulunda saygıyla karşılanan taleplerin gerçekleşebilmesi için 2000 yılı sonbaharında yapılan olağan genel kurulda gençlere “buyurun, yönetimi üstlenin” denildi.  Çukurova Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Altay Acar ve arkadaşları şube yönetimini üstlendi.
Yeni yönetim başlangıçtaki çevikliğini, ataklığını çok sürdüremedi, birkaç sonra rutin toplantılar yapılamaz, sekreter maaşı ödenemez, lokal masrafları ödenemez oldu. Önce sekreter işten ayrıldı, sonra lokal boşaltıldı. Bilmiyorum demirbaşları ne oldu?
Kopukluğu dikkate alan o genç yöneticiler bir sonraki genel kurulda yönetimi tecrübeli bir arkadaşımıza devretti. Bir hevesle başkanlığı üstlenen Sezer Aslan Solmaz yönetiminde ilk yemekli toplantı muhteşem oldu. Aqualand’da yapılan yemekte katılım çok iyiydi. Dönemin Seyhan Belediye Başkanı olan Yıldıray Arıkan derneğimize arazi tahsisi sözü verdi. Heyecan dalgası yayıldı. Ancak bir süre sonra ayda bir toplantılardan öteye yönetim kurulu toplantıları da yapılamaz hale geldi. İlgisizlik dolayısıyla genel kurullar yapılamaz hale geldi. Tam anlamıyla dağılmıştık. Şubenin başkanına bile ulaşılamıyor, bildiğim kadarıyla başkan yoğun işlerinden fırsat bulup derneğe zaman ayıramıyordu.
Aradan bir iki yıl geçtikten sonra, Ankara’da Vişnelik’te dernek merkezine uğradım. Adana’da ben ulaşamıyorum kimseye, sizin bir irtibatınız var mı demek için. Sekretaryadaki arkadaşımız o hafta içinde Mahkeme Kararının kendilerine tebliğ edildiğini, genel kurul yapılmadığı ve diğer formaliteler yerine getirilmediği için şubenin kapatıldığını bildirdi.
Çok emeklerle kurulmuş, yaşaması için çok çaba sarf edilmiş O.D.T.Ü. Mezunlar Derneği Adana Şubesi 300 kayıtlı üyesine rağmen kapanmak zorunda kalmıştı.

Öner Mersinligil, Cp ‘73